-
1 beyaz perde
[кино]экра́н; кино́ разг. -
2 beyaz perde
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > beyaz perde
-
3 perde
п1) за́навес, занаве́ска- a perde çekmek — занаве́сить, заве́сить; опусти́ть за́навес тж. перен.
2) перен. покро́вperdeyi kaldırmak — разобла́чать, снима́ть покро́вы
3) воен. прикры́тие; заве́саperde hattı — ли́ния прикры́тия
4) экра́нbeyaz perde — экра́н (кино)
beyaz perdeden geçmek — пройти́ на экра́нах (о фильме)
5) перебо́рка, перегоро́дкаperde duvarı — огра́да
adese perdesi — фото диафра́гма
6) анат. перепо́нка; перегоро́дкаburun perdesi — носова́я перегоро́дка
7) акт, де́йствие (пьесы)perde arası — антра́кт
8) мед. катара́ктаgözlerine perde inmiş — [на глаза́х] у него́ появи́лась катара́кта
9) тон; но́та муз.perdeyi şaşırmak — фальши́вить, детони́ровать
üst perdeden başlamak — говори́ть повы́шенным то́ном
-
4 perde
за́навес (м) занаве́ска (ж) што́ра (ж)* * *1) за́навес, занаве́скаperde çekmek — занаве́сить, заве́сить; опусти́ть за́навес
kapı perdesi — портье́ра
pencere perdei — гарди́на
tiyatro perdesi — театра́льный за́навес
2) перен. покро́в, пелена́bu sözü duyunca gözlerimdeki perde kalkıverdi — как то́лько я услы́шал э́ти слова́, вдруг с мои́х глаз сло́вно пелена́ упа́ла
3) перепо́нка анат. ; перегоро́дкаburun perdesi — носова́я перегоро́дка
tahta perdesi — загоро́дка
4) мед. катара́кта5) зоол. [пла́вательная] перепо́нка ( у водоплавающих птиц)6) воен. прикры́тие; заве́саperde hattı — ли́ния прикры́тия
ateş perdesi — огнева́я заве́са
7) (тж. beyaz perde) кино экра́н8) театр. акт, де́йствие ( пьесы)perde arası — антра́кт
9) тон; но́та муз.perdeyi şaşırmak — фальши́вить, детони́ровать
üst perdeden başlamak — говори́ть повы́шенным то́ном
yüksek perdeden konuşmak — разгова́ривать свысока́
10) муз. лад ( струнного инструмента)11) разг. чу́вство стыдли́вости••- perde arkasından
- perde inmek
- perde kurmak
- perdelerini açmak -
5 perde
штора, гардина, завеса, занавес, занавеска, портьера; ограда- perde çekmek
- beyaz perde
- dikey perde
- duman perdesi
- enjeksiyon perde
- hava perdesi
- kapı perdesi
- kayar perde
- palplanş perde
- pencere perdesi
- sıcak hava perdesi
- tül perdeİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > perde
-
6 seyirci
зри́тельbeyaz perde seyircisi — кинозри́тель
См. также в других словарях:
beyaz perde — is. 1) Göstericiden çıkan görüntülerin üzerinde yansıdığı, sinema filminin oynatıldığı yüzey 2) mec. Sinema Beyaz perde yıldızı … Çağatay Osmanlı Sözlük
beyaz — is., Ar. beyāż 1) Ak, kara, siyah karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Müdür, arkasına beyaz bir gömlek giymiş, ellerini de göbeğinin üstünden kavuşturmuş. M. Ş. Esendal 3) Beyaz ırktan olan kimse Agni nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
perde — is., Far. perde 1) Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü Perdeleri nasıl kendi eliyle pencerelere taktığını ... düşündü. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SÜTRE-İ BEYZÂ — Beyaz perde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sinema — is., Fr. cinéma 1) Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi 2) Film… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekran — is., Fr. écran 1) Üzerine bir cismin ışık yoluyla görüntüsü düşürülen, saydam olmayan düz yüzey, görüntülük 2) Beyaz perde, görüntülük 3) sin., TV Televizyon camı, görüntülük Birleşik Sözler ekran koruyucu sayfa ekran … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish cuisine — Variety of Turkish Dishes Turkish cuisine (Turkish: Türk mutfağı) is largely the heritage of Ottoman cuisine, which can be described as a fusion and refinement of Central Asian, Middle Eastern and Balkan cuisines.[1] … Wikipedia
Karagöz — is., öz. 1) Deve derisinden veya mukavvadan kesilip boyanmış insan biçimlerini beyaz bir perde üzerine arkadan ışık vererek yansıtma yoluyla oynatılan oyun 2) Bu oyunda halk görüşünü ve duyuşunu veren kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaz — is., hay. b. 1) Perde ayaklılardan, uzun, beyaz veya gri boyunlu, suda ve karada yaşayan, uçan, yabani veya evcil kuş (Anser) 2) sf., mec. Budala Birleşik Sözler kaz adımı kazayağı kazboku kaz kafalı kazkanadı deniz kazı … Çağatay Osmanlı Sözlük
martı — is., hay. b., İt. martin Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı (Larus) Birleşik Sözler küçük martı … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜBERKAA — Yüzünde perde olan kadın.* Başı beyaz olan koyun … Yeni Lügat Türkçe Sözlük